0212 291 66 67 [email protected]
0

SEPET

Sepetinizde hiç eser yok.

Bahadır İşler

Bahadır İşler

1962 yılında İstanbul’da doğdu.
1985 yılında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü'nden mezun  oldu.
Akademi yılları ile birlikte tiyatro dekor uygulamaları yaptı, illüstrasyon ve desen çalışmaları çeşitli medya araçlarında ve dergilerde yayınlandı.
1985 yılında İsviçre’de BD’85 festivali kapsamında “İllustre/İsviçre ve Tintin/Belçika” dergilerinin birlikte düzenlediği uluslararası yeni yetenekler çizgi roman yarışmasında ülkemizin bu alanda elde ettiği ilk uluslararası dereceye imza atarak üçüncülük ödülünü kazandı. Ödüllü çalışması bu dergilerde ve daha sonra İspanya’da yayınlandı.
1986 yılında İsviçre'de BD’86 festivalinde başka bir çalışması sergiye kabul edildi. Sonraki yıllarda ülkemizde “Commodore, Amiga, Unser Deutsch, Doğan Kardeş, Çekirge, Playmen, Para” gibi dergilerde ve Cumhuriyet Gazetesi’nin eklerinde sürekli çizgi roman ve desen çalışmaları yayınlandı.
1993 yılında Paris’te eğitim alarak İstanbul’da ShowTV grafik servisini kurdu. 1995 yılında hizmet alanını genişletilerek “grafik, hareketli grafik ve pek çok dekor tasarımına” imza attı. 1997-2011 yılları arasında başta NTV olmak üzere Doğuş Yayın Grubu'nun çeşitli alanlarında “tasarımcı, yönetici” olarak görev aldı. 2002 yılında tasarladığı stüdyo projesi, 2002 BDA-Promax Europe ödüllerinde “En İyi Stüdyo Tasarımı” dalında finalist oldu.2005 yılından itibaren sanat hayatına ağırlık vererek çalışmalarını sürdürmektedir

Sergiler
2016 Summer Sun Nişart- Karma Sergi
2017 Color Sun Trafo Bodrum - Karma Sergi
2017 Moonlıfe Hakan Aykan K.S. Merkezi - Karma Sergi
2018 La Vısıon Art - Kişisel Sergi
2019 Sadan Hanım Istanbul - Karma Sergi
2019 Sadan Hanım Sergisi Eskişehir - Karma Sergi
2021 Aqaş / Sevgi Enerjisi Karma Sergi
2021 Öteki Hikayeler / Bilgi Üniversitesi Santral İstanbul
2022 Artsonline Web Art Galeri Dijital Sergi

2024 IAAF 


‘’Tıpkı bir tuvale bakar gibi yaşadıklarıma baktım bir gün
“Ben ne yaptım?” diye sordum kendime. Zaman zaman iyi şeyler yapmıştım bazen de yapamamıştım. Ama o güne kadar olan bitenden ortaya çıkan şeyden memnundum. Kendimden, pek çok eksiğime rağmen “memnundum”.
Sonra anladım ki, “mükemmel” diye bir şey yok. Ve anladım ki, yaptıklarımın “mükemmel”  olmadığını düşünüp, yıllardır uzak durduğum atölyeme ve içimdeki karşı konulmaz resim yapma açlığına karşı koyup, vazgeçmemeliydim.
Mükemmellik saplantısı bir anlamda hüsran ve mutsuzluğu getirmekteydi.
Öyle ya, bizler tasarlanmış, yaşamları planlanmış projeler değildik. Bilinmeyene, geleceğe her şeye açık, zayıf ya da güçlü yol alıyorduk. Elimizde olanla, eksilenin yerine bir şeyler koyarak, kâh sağlam kâh kırılgan. Dışarıdan bakıldığında “mükemmel” ya da en azından “çok güzel” bile görünsek İç yapılarımız tıpkı bir “gecekondu” gibi eklektik, derme çatma bir düzenleme olabilirdi.
İşte şimdi resim yapmak için bir sözüm var. Başkalarına da söylemek istediğim bir söz.
Dikkatle baktıkça, insanların nasıl kabuklarının arkasına saklandığını daha iyi görüyorum. Resmimle, görüntünün işte o görüntünün ardında saklananları, sakladıklarımızı göstermek istiyorum. Bunu yaparken, en iyi kaynak kendi iç dünyam. Kendi kırılganlıklarımızı, zayıflıklarımızı, korkularımızı çamurla sıvamak yerine, onları açığa çıkarıp iyileştirmek, kendimizle şefkatle yüzleşmek bizi daha sağlam yapılara dönüştürecektir, buna inanıyorum. Resimle kendimi ifade ettikçe rahatlıyorum. Şüphesiz resim yapmak benim için “yapabilmenin” ötesinde bir şey, bir ihtiyaç.’’

İşleniyor...